Telefon
WhatsApp
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik’te “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programında gençlerle buluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;Ayasofya açıldı mı? Bize nasip oldu mu? Allah'a hamdolsun. Gençler, sizleri bugünkü ihtişamlı toplantılardan sonra şimdi de bu yoğun ilginiz, en kalbi duygularla sizleri selamlıyorum. Rabbime, bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, genç sesler, genç nefesler nasip ettiği için hamd ediyorum. Tabii sizlerden aldığım enerjiyle, heyecanla, coşkuyla, ülkemizi büyütme, milletimizi güçlendirme mücadelemize daha bir azimle, daha bir gayretle sarılıyoruz. Sizlerle her bir araya gelişimizde kendi gençliğimize dönüyor, adeta ruhen yeniden gençleşiyorum. Bizim gençliğimiz bir yandan yoklukla ve yoksullukla, bir yandan yasaklarla, baskıyla, kavgayla geçti. Gençler unutmayın, ben de size aşığım. Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen, ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun, tüm bu badireleri atlatarak Belediye Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik. Ne diyorlardı? 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi 6'lı masa ne diyor? 'Aday olamaz' diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak, hem de Cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?  Karşımdaki şu tablo, enerjimi, heyecanımı, coşkumu daha da arttırırken herhalde 6'lı masaya da bazı mesajlar veriyor. Bizim için önemli olan bugün burada siz gençlerimizle gönüllerimizi buluşturmuş olmamızdır. Sizlerle burada yaptığımız hasbihalin lezzeti paha biçilmezdir. Şu güzel tablo gençlerimize kem gözle bakanlara ibret olsun. Şu fotoğraf, gençlerimizi kendi adamlarına yaptıkları şekilde ne diyor? Gel deyince gelen, git deyince giden, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir güruh sananlara da ibret olsun.

Sevgili gençler, biz size güveniyoruz. Hem de öyle bir güveniyoruz ki sizi maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşları olarak görüyoruz. Bunun için de siz gençlerimize hem Cumhuriyetimizin ilk asrının birikimlerini hem de önümüzdeki asrın sembolü Türkiye Yüzyılı'nı emanet ediyoruz. Hayatı boyunca hep gençlerle yol yürümeyi, gençlerin önünü açmayı ilke edinmiş bir siyasetçi olarak bugün de aynı hissiyatla ülkemizin geleceğini sizlerin ellerine bırakıyoruz. Gençlerimize güvenimizin en büyük ispatı, eğitimden sağlığa, dış politikadan güvenliğe tüm hizmet alanlarında kurduğumuz güçlü altyapı yanında sizlerin siyasi haklarınızı kullanabilmenize verdiğimiz önemdir. Seçilme yaşını 30'dan 25'e indiren kim? Biz indirdik. Ne dedik? Yetmez, seçme ve seçilme olarak 25'ten 18'e kim indirdi, biz. Ve kanunlar önünde reşit sayılan her bir evladımızın şehrinin ve ülkesinin geleceğinde söz sahibi olma hakkını da biz gençlerimize teslim ettik. Bugün ülkemizde siyasi partilerden iş dünyasına kadar her yerde geçmişte hiç olmadığı kadar çok gencimiz, söz ve karar sahibi konumda yer almaktadır. Türkiye ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak dünyanın en genç nüfuslu devletleri arasındaki yerini korumaktadır. Böyle bir nüfusu hala 1940'ların, 1970'lerin, 1990'ların zihniyetiyle yönetmeye talip olmak en başta gençlerimize hakarettir. Dünyanın bilgi toplumunu geride bırakıp dijitale yöneldiği, yapay zekayı tartıştığı bir dönemde eski Türkiye vaadiyle sizlerin karşısına çıkanlar ne bu ülkeyi ne de gençleri tanıyor demektir, tanımıyorlar. Ülkemizin e-Devlet Kapısı ile kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitale taşıdığından habersiz olanların zihin dünyaları henüz Cilalı Taş Devri'nden Yontma Taş Devri'ne geçmenin şaşkınlığını yaşıyor. Görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananları, 2023 Türkiye'sini tanımaya, ülkemizin özellikle e-Devlet altyapısını öğrenmeye çağırıyorum Bay Kemal. Rahmetli Özal'ın çok güzel bir sözü vardı. Özal, bu zihniyet için bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez diyordu. Biz de bugün karşımızdakilerin gündemlerine, söylemlerine, duruşlarına bakıp aynı hissiyata kapılıyoruz. Dışarıdakiler bile bunlardan umudu kesmiş olmalı ki her gün bir başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissettiler. Güya aleyhimizde yaptıkları yayınlarla gençlerimizin, kadınlarımızın, milletimizin iradelerini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar.  Geçtiğimiz 20 yılda bize verilen her destek, emperyalistlerin ve onların maşalarının yüzlerine haykırılmış bir 'Yeter' sözüdür. Biz de bu tarihi meydan okumayı 14 Mayıs'ta bir kez daha, 'Yeter, söz de, kararda, gelecekte milletindir' diyerek çok daha yüksek bir seda ile tekrarlamak istiyoruz. 

Çünkü bunlar, milletten alamadıkları destekle elde edemedikleri yönetimi, darbecileri kullanarak gasp edip, Menderes'i idam sehpasına gönderenler; bugün onun Yeter, söz milletindir sözüne sahip çıkmaya kalkıyorlar. Daha durun bakalım ya siz bunları konuşmazken biz konuşuyorduk. Siz neredesiniz? Sadece tek parti devrinden beri hayatlarını kararttıkları, hatta ellerine kanlarını bulaştırdıkları mazlumların ahı bile bunların akıbetini berbat etmeye yeter.

BİZİMLE YARIŞMALARI MÜMKÜN DEĞİL

Şablonumuz ne, Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak.Öyle bir mekandayız ki Ertuğrul Gazi buradan bize ön açtı ve ardından Osman Gazi, Fatih bütün hepsi kademe kademe bu açılan yoldan yürüdüler ve 600 yıl dünyaya ders verdiler. Bizim ecdadımız eğer karada kadırgaları yürüttüyse bu durup dururken olmadı. Bu bir azmin ve imanın gereğiydi. Şimdi onların ardından giden biz de Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik. Ama biz sadece onlarla kalmadık ki Avrasya Tüneli'ni Boğaz'ın altından geçirdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. CHP'nin çadırları var selam vereyim dedim. Tam da çadırın kurulu olduğu yerden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü görüyorsun. Bizim Huber'in orada. Ne deseler bana beğenirsiniz? Bu köprüyü yaptınız güzel de peki bunun adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz? Yavuz Sultan Selim, bizim için bir tarih. O bir tarih yazdı ve öyle bir tarih ki onun atının üzerinde yürüdüğü çamur için kaftanına oradan sıçrayacak çamuru kendisi için bir şeref layihası gördü. Böyle baktı. Onların bıraktığı izler bizim için bir şereftir. Dolayısıyla onların anılması gerekir. Bu sizi niye rahatsız ediyor? Kusura bakmayın. Biz bu ismi unutturmayacağız. Sizin derdinizin de ne olduğunu biz biliyoruz dedim. Neden oraya bu ismin verilmesinden rahatsız olduğunuzu da biliyoruz. Rahatsız olsanız da olmasanız da biz Yavuz'u unutturmayacağız. Bak, dedim Biz Osman Gazi'yi de unutturmayacağız. Hani İstanbul-İzmir arasına Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, oraya da onun adını verdik ya, o da bunları rahatsız ediyor. Bunlarla da asla kalmayacağız. Ve dedim, Siz Genel Başkanınıza söyleyin de İstanbul-İzmir arası 7,5 saatti. Şimdi bu 7,5 saatlik yolu biz 3 saate indirdik. 3,5 saat İstanbul'dan çıkıyorsun, yollar muhteşem, varıyorsun.

FİNLANDİYA İLE İLGİLİ FARKLI MESAJ VEREBİLİRİZ

Siz illa NATO diyorsanız NATO'ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. 120 kişilik bir liste verdik. Bunlar Türkiye'yi tanıyamadılar Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil. Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim, biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım. Kur'an-ı Kerim’imizi affedersin yakacaklar. Etrafında da kimler var? Polisler var. Benim ecdadım Osmanlı, İncil Tevrat yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Şimdi biz Türkiye olarak onlar böyle yaptı diye karşıtını mı yapalım? Hayır biz yapmayız. Onlar Kur'an'ımızı yakmak suretiyle İslam'ı mı bitirdiler? Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler.

Favori padişah kimdir böyle bir soruya cevap aramak hakikaten çok zor. Ertuğrul Gazi'nin durumu farklı Osman Gazi'nin durumu farklı. Hepsinin ayrı ayrı özellikleri var. Biz onları hep rahmetle anıyoruz. Onlar hepsi bizim favorilerimizdir. Osmanlı mimarisine ben hayranım. Biz dönemimizde yaptığımız eserlerde Osmanlı mimarisini kendimize örnek aldık. Eserlerimizi de bu şekilde yaptık. İlk camilerimizden bir tanesi Mimar Sinan Cami olmuştur. Eser olarak o bizim ilk eserimizdi. Ardından Büyük Çamlıca Cami'ni yaptık. Büyük Çamlıca Cami de yaklaşık 60 bin kişi kapasitesi olan bir cami. Ankara'da Melike Hatun Cami'ni yaptık o da yine Osmalı mimarisiyle yaptığımız camiydi. Şu anda mesela Levent'te oraya da biz Barbaros Hayrettin Paşa Cami'ni yapıyoruz. Modern mimari noktasında eserler yapıldı, yapılacaktır. 

Ertuğrul'dan sonra malum devam ediyor şu anda Barbaros gündemde ve Barbaros da bayağı ilgi odağı haline geldi, geliyor. Malum bir de Gönül Dağı var. Yani TRT olsun ondan sonra diğer kanallarda bu eserler artık bayağı ilgi uyandırmaya başladı. Ve körfezde, Latin Amerika'da özellikle bizim bu tarihi diziler çok ilgi uyandırıyor. Zannediyorum uyandırmaya da devam edecek. Çünkü bizden dizilerle ilgili anlaşma yapma yoluna gidenler var.

'KARNE HEDİYESİ ET' HABERİ

Bu konuyla ilgili Adalet Bakanlığımızın da takibi var. O yavrunun kimliğiyle, kişiliğiyle oynamaları kabul edilebilir bir şey değil. Hiçbir çocuğa yavruya böyle bir ödül alıştığımız şeyler değil. Bu tabii o kameraman kadının ne kadar bu işte hem cahil hem de yapısı itibarıyla bozuk olduğunu ortaya koyuyor. O kanal iş akdini feshetmiş. Annesi yavruya sahip çıkması halinde yavruda bir psikolojik ters tepki meydana getirmemiş olur.

Aslında, Fransa'nın başındaki zat inanın o devletin başında olma müktesebatına sahip değil. Şu anda Afrika ülkelerini sömürüyorlar. Mali, Fransa ile kopma durumunda. Burkina Faso süre verdi. Kendileri ile birçok görüşmemiz oldu ama açık konuşmuyor. Dürüst değil. Tabii dünyada buna benzer ülkeler çok. Yunanistan ile olan ilişkiler de Türkiye'yi görmezden gelip farklı ilişkilere giriyorlar. Kendisine benim söylediğim çok farklı ifadeler var. Parlamentoda kendi itibarını kaybetti, sadece başkanlık görevinde kaldı. Fransa devamlı itibar kaybediyor uluslararası camiada da. Mesela Rusya ile aramızda karşılıklı bir saygı var. Benim sayın Putin ile ilişkilerim dürüstlük üzerinedir. Rusya, İran ve Suriye ile toplantı yapabiliriz. İstediğimiz sonuçları alamasak da görüşüyoruz.

F-16 MESAJI

S-400'leri biz aldık. Siz bize verdiğiniz sözi yerine getirin. Biz F- 16'larla ilgili sizden bunu istiyoruz ama siz vermiyorsunuz. F-35 dediniz sözünüzde durmadınız. Parasını, yaklaşık 1 milyar 400 milyon ödeme yaptığımız halde siz bunun bize karşılığını vermiyorsunuz. Vermiyorsanız bunun da bir bedeli olacak. Biz verdiğimiz sözde dururuz karşımızdakilerden de bunu bekleriz.(Milliyet)

 

 

www.dunyasondakika.com

Deniz Suyu Arıtma

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Yazarlarımız

Besiktas Nöbetçi Eczaneler

Anket

E-Bülten Aboneliği