Özbekistan'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) organizasyona gözlemci olarak kabul edilmesi, Yunanistan ve Rum tarafında büyük ses getirdi.
Kathimerini gazetesi, 'Erdoğan: KKTC'nin tanınması Kosova gibi' başlığıyla verdiği haberinde Türk liderin "Elimizden geleni yapacağız" sözlerini öne çıkardı. Bir diğer haberinde 'KKTC Türk Devletleri Teşkilatı'nda-Nihai hedef tanınma' başlığını kullanan gazete, Atina ve Rum yönetiminde şiddetli bir yansımanın olduğu yorumunu yaptı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ise, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi toplantısı için yarın Belçika'nın başkenti Brüksel'e uçacak. Kathimerini gazetesi, Dendias'ın AB üyesi ülkelerden Brüksel'e gelecek mevkidaşlarını Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'deki son gelişmelere ilişkin bilgilendireceğini yazdı.
AB, hafta sonu KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nda gözlemci üye olarak kabul edilmesini 'reddeden' bir açıklama yayınladı. Söz konusu açıklama, Ankara ve Lefkoşa'dan sert yanıtlarla karşılaştı.
Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan resmi yanıtta, "AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamayı tümüyle reddediyoruz... Uluslararası toplumun artık Kıbrıs Rum tarafını Ada’nın tek sahibi olarak gören tavrından vazgeçmesi ve KKTC’ni tanıması gerekir. Türkiye her hal ve karda, KKTC’nin yanında durmaya ve tüm uluslararası platformlarda Kıbrıs Türkünün sesi olmaya devam edecektir" denildi.
To Vima gazetesi, 'Türkler AB'nin Kıbrıs açıklamasına öfkeli' başlığıyla Ankara'nın tepkisini sayfalarına taşıdı.
Nikos Dendias, Brüksel yolculuğundan önce verdiği bir röportajda ise "Ülkemizin ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğü tartışmaya açık değil" dedi, Türkiye'nin bölgesel ve ikili ilişkilerde yeni bir model girişimiyle karşı karşıya olduklarını savundu. 'Yeni model'in iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuka saygı duymadığını ileri süren Nikos Dendias, AB'nin daima Atina yönetimine destek verdiğini dile getirdi.
Mevcut şartlar altında yapıcı bir diyalog gerçekleşmesinin mümkün olmadığını iddia eden Yunan Dışişleri Bakanı, Ankara'nın yayılmacı bir politika izlediğini savundu.
ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM
Rum tarafında yayımlanan Phileleftheros gazetesi ise, sayfalarında 'Türkiye, Güney Kıbrıs ve Yunanistan için Lübnan-İsrail modeli' başlıklı bir habere yer verdi. ABD'nin öncülüğünde Tel Aviv ve Beyrut yönetimleri arasında imzalanan deniz sınırları anlaşmasını hatırlatan gazete, mutabakatın Doğu Akdeniz'deki diğer anlaşmazlıkları çözmek için bir örnek olabileceği yorumunu yaptı.
Lübnan-İsrail anlaşmasının Rum tarafını harekete geçirdiğini kaydeden Phileleftheros, Lefkoşa'nın güneyinden bir Rum heyetin Tel Aviv ve Beyrut'a arka arkaya ziyaretler yaptığını aktardı. Suriye'nin de mevcut denklemde yer aldığını ancak halihazırdaki AB yaptırımları nedeniyle bir anlaşmanın zor göründüğünü ancak imkansız olmadığını yazdı. Phileleftheros, Beşar Esad'ın koruyucusu Rusya'nın muhtemel bir anlaşmada rol oynayabileceğini de ekledi.
Lübnan'ın Suriye ile de anlaşması gerektiğini vurgulayan Rum gazetesi, "Amerikalıların aşırı ilgisi ve acelesi var" ifadesine yer verdi. Ukrayna'daki savaş nedeniyle hem Washington'ın hem de Avrupalıların açık şekilde Doğu Akdeniz'e dikkatlerini çevirdiğinin altını çizen Phileleftheros, "Alternatif enerji kaynaklarının bulunmasının 'acil' olduğu net" dedi.
Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrolün Ankara'nın uyguladığı politikalar nedeniyle yüzeye çıkarılamadığını ileri süren Phileleftheros, "Türkiye Yunanistan ve Güney Kıbrıs'la müzakere etmeye hazır mı?" sorusunu yöneltti. "Ankara'nın Rum tarafıyla görüşmeye niyeti yok gibi görünüyor" diyen gazete, İsrail-Lübnan anlaşmasına ilişkin bir harita da yayımladı.
GÖZDEN KAÇMAYAN İLGİ
Rum ve Yunan medyasında İsrail-Lübnan anlaşmasına gösterilen ilgi gözden kaçmıyor. Yunan Ta Nea gazetesi, hafta içinde 'Yunanistan nasıl dahil oldu? Güney Kıbrıs, Lübnan ve Suriye deniz yetki alanlarında hareketlilik' manşetini atmıştı.
Beyrut ve Tel Aviv yönetimleri arasındaki anlaşmanın Doğu Akdeniz'de daha geniş bir bölgede yeni gelişmeleri tetiklediğini yazan Ta Nea, Güney Kıbrıs ve Lübnan dışişleri bakanlarının Atina'yı ziyaret edeceği bilgisini vermişti.
Ta Nea, Beyrut yönetimi ve Rum kesimi arasında 2007 yılında imzalanan kıta sahanlığı anlaşmasının Lübnan parlamentosu tarafından onaylanmadığını hatırlatmış, Rusya'nın Ukrayna'yı işgale girişmesiyle ortaya çıkan enerji krizinin yeni kararların alınmasını hızlandıran bir sürece neden olduğunu belirtip ABD'nin ise arabuluculuk yaptığını kaydetmişti.
Lübnan ve Rum tarafı arasındaki müzakerelerin yeniden canlanacağı yorumunu yapan gazete, bir sonraki adımın Lübnan ve Suriye arasında deniz sınırlarının çizilmesi olacağını dile getirmişti. Ta Nea, Rusya'nın söz konusu anlaşmada rol almasının beklendiğini de yazmıştı.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de oynamak isteyebileceği role de değinen Ta Nea, Ankara'nın Beyrut'la ilişkilerini nasıl güçlendireceği ve Beyrut'un vereceği tepkinin de bölgesel denklemi şekillendireceğini vurgulamıştı. Gazete, Türkiye'nin Libya'nın yanı sıra diğer bölge ülkeleriyle de hidrokarbon anlaşmaları yapmak istediğini hatırlatmıştı.
(Milliyet)
https://www.dunyasondakika.com/
Benzer Haberler
Türkiye ve İran arasında 10 ortak işbirliği belgesi imzalandı
DSÖ sağlık liderleri, Kovid-19'dan 20 kat daha kötü bir salgın konusunda uyardı
Türkiye'nin İsveç'e NATO'ya onay vermesiyle ABD F-16 anlaşmasına yeşil ışık tutuldu
Kızıldeniz yakınlarında iki Maersk gemisi hedef alındı
X Hastalığı Nedir? DSÖ Yeni Pandemi 'Hastalığı X' Hakkında Uyardı?
İsrail Şam'daki bir binaya saldırı düzenledi
Çin'in Citic Securities hisse fiyatlarındaki düşüşün ardından açığa satışları sınırladı
Almanya Federal Meclis vatandaşlık kanunu reformunu onayladı